Leonardit eski çağlarda göl,deniz, bataklıklarda birikmiş olan bitki artıklarının ve yosunlarının çürüyerek oluşturduğu tabakının büyük tektonik hareketler sonucu toprak altında kalmasıyla karbonlaşma sürecinde linyit kömürü olmadan önceki son devresidir. Ülkemiz leonarditleri Konya (Ilgın) yöresi, Balıkesir yöresi, Kahramanmaraş (Elbistan – Afşin) yöresi, Muğla yöresi, Denizli yöresi, Ankara (Gölbaşı) yöresi, Çanakkale yöresi ve Malatya yöresindedir.
Leonarditleri 3 ana başlık altında incelememiz gerekir.
1-      Humik + fulvik asit oranları %25 ile %45 aralığında değişen potasyum hidroksitte az çözünen iz element içeriği çok yüksek olan leonarditler. Bu tip leonarditler toprakta da yavaş çözünmesine rağmen içerdikleri iz elementler sayesinde hızlı ve etkili sonuç gösterirler. Bu tip leonarditlerin içerisindeki iz elementler akarsu, sel, yağmur, deniz suyu ile eriyebilir hale geçmiş ve leonardit yataklarında birikmiş iz elementlerdir. Dolayısıyla suda çözünürlükleri etkili ve güçlüdür.
2-      Humik + Fulvik asit oranları %30 - 60 aralığında değişen potasyum hidroksitte çok çözünen kahverengi renkli iz ilement içermeyen leonarditlerdir. Bu tip leonarditler ülkemizde topraktan uygulamanın yanı sıra sıvı humik asit ve potasyum humat üretiminde kullanılmaktadır.
3-      Humik + Fulvik asit içeriği  %70 – 85 aralığında değişen potasyum hidroksitte çok çözünen iz element içermeyen leonarditlerdir. Bu leonarditler çok ince tabakalar halinde bulunmasından dolayı tamamen el işçiliği ile çıkartılmakta olup üretimi sınırlı ve fiyatları çok yüksektir.